Öğrencilerin ve öğretmenlerin okyanus okuryazarlığının artırılmasını hedefleyen SHORE projesi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin (YTÜ) ana koordinatörlüğünde ve birden fazla ülkenin ortaklığında hayata geçiriliyor. Baltık Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Tuna Nehri ve Ren Nehri gibi 5 farklı bölgedeki ilk ve orta öğretim okullarını hedef alan proje ile suyun önemi ve sürdürebilirliği konusunda öğrencilere farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Projenin en önemli çıktısının mavi müfredat olduğunu söyleyen YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, ‘Nasıl ki coğrafya, matematik ve fizik dersi varsa suyun önemi ve sürdürülebilirlikle ilgili bir bilincin de müfredata dahil edilmesi gerekiyor. Biz bunu oluşturacağız ve proje sonunda sunacağız’ dedi.
36 ay sürecek projede; 5 farklı bölgede kurulan ortaklıklar sayesinde ilk ve orta öğretim okullarında ‘Mavi Müfredat’ın geliştirilmesi, uygulanması ve belirlenen temalara uygun her okulun küçük çaplı proje başvurusunda bulunarak hibe kazanması amaçlanıyor. Konsorsiyumda Türkiye, İtalya, Fransa Avusturya, İrlanda, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya ve Romanya’dan toplamda 14 farklı kuruluş bulunuyorken, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve RKSOFT Bilişim Teknolojileri ise Türkiye’deki diğer ortaklar arasında yer alıyor.
YTÜ Davutpaşa Kampüsü Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirilen lansman ile projenin detayları anlatıldı. Lansmana YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz başta olmak üzere SHORE Koordinatörü Doç. Dr. Afşin Yusuf Çetinkaya, Horizon Avrupa Programı Uluslararası Koordinatörü Çağrı Yıldırım, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) TEYDEP Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Selçuk Selek ve Perez CINEA Policy Officer Teresa Garcia katıldı.
‘SUYUN GELECEĞİNİN KORUNMASIYLA İLGİLİ BÜYÜK BİR PROJEYE START VERDİK’
Tarihi bir gün yaşadıklarını ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, ‘Yapılacak proje Avrupa Birliğinin Türkiye’ye, İstanbul’a, Yıldız Teknik Üniversitesi’ne ve onun liderliğindeki Türk bilim insanlarına önemli bir güvenini gösteriyor. Bugün, Avrupa Birliği’nin ve dünyanın geleceği olan denizlerin, okyanusların ve suyun geleceğinin korunmasıyla ilgili büyük bir projeye start verdik. Bilim insanlarımız çok heyecanlı çünkü sürdürülebilirlik ilkelerine inanıyoruz. Bütün müfredatımızı ve aksiyonlarımızı Birleşmiş Milletler’in (BM) 17’nci kalkınma amacına göre planlıyor ve yönetiyoruz. Mavi müfredat ile okyanusumuz ve suyumuz için geleceği kurtaracak olan anaokul ve ilkokula inecek bir bilinç ve farkındalık oluşturacak müfredat oluşturuyoruz. Bunu bilim insanlarımız, çevre mühendislerimiz, eğitimcilerimiz, psikologlarımız ve sosyologlarımız oluşturuyor. Buna katkı sunduğumuz için mutlu ve heyecanlıyız’ dedi.
‘AVRUPA’YA BÜYÜK BİR KATKIMIZ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’
Suyun önemine değinen Prof. Dr. Yılmaz, ‘Aleksandr Belyaev Su Adamı romanında ‘Artık karada nefes almak güçleştiği için suya dalmak zorundayım’ diyordu. Aynen bu şekilde sularımızı korumak ve nefes alabilir hale getirmemiz gerekiyor. Orada büyük bir derinlik ve büyük bir canlılık var. Su gezegenin geleceği demek o nedenle bu proje çok önemli ve bunun için bilim insanlarının gözü bu projenin üzerinde. Buradan da oluşacak yaygın etki bir tsunami gibi tüm Avrupa ve dünyaya yayılacak. Bunun içerisinde Baltık Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Tuna Nehri ve Ren Nehri var. Aslında bütün yollar İstanbul’a, Türk bilim insanlarının kapısına çıkıyor, bu bizi sevindiriyor. Buradan oluşturacağımız bu bilim dalgasıyla Avrupa’ya büyük bir katkımız olacağını düşünüyoruz? ifadelerini kullandı.
‘SUYUN ÖNEMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE İLGİLİ BİR BİLİNCİN MÜFREDATA DAHİL EDİLMESİ GEREKİYOR’
Projenin en önemli çıktısının mavi müfredat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, ‘Aslında bilim insanları okyanusun, suyun değerini ve korunmasıyla ilgili teknik şeyleri bizim önümüze seriyor. Bununla ilgili laboratuvar ve deneysel çalışmalar yapıyor. En büyük katma değer bu gezegenin gerçek sahibi olan şu anki ana okul ve ilkokul seviyesindeki öğrencilere bunu yaymak. Çünkü bilinç ve farkındalığı oluşturmazsanız bu laboratuvar seviyesinde kalmış bilgi ve bilim haline geliyor. Niye mavi müfredat diyoruz; çünkü k-12’de Milli Eğitimin bir müfredatı var, Avrupa ülkelerinin, üniversitelerin müfredatı var ama bu sürdürülebilirlik müfredat içerisinde ne kadar var. Bununla ilgili bir çalışma yok. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde olduğu gibi bazı bilinçli üniversiteler müfredatını bu sürdürülebilirlik ilkelerine göre revize ediyor ama hala Milli Eğitim seviyesinde mavi müfredat ihtiyacımız var. Amacımız okyanusları, denizleri ve suyu tanımamız, bilmemiz, hissetmemiz ve dokunmamızla ilgili bir farkındalık oluşturmak. Buna da mavi müfredat diyoruz. Nasıl ki coğrafya, matematik ve fizik dersi varsa suyun önemi ve sürdürülebilirlikle ilgili bir bilincin de müfredata dahil edilmesi gerekiyor. Biz bunu oluşturacağız ve proje sonunda sunacağız’ şeklinde konuştu.