“`html

Romanya’daki Seçimlerin Türkiye ile İlişkilerine Etkisi

Romanya’da Avrupa yanlısı bağımsız aday ve eski Bükreş Belediye Başkanı Nicușor Dan’ın Cumhurbaşkanı olması, Türkiye ile Romanya arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin derinleşerek bölgesel işbirliklerinin artacağı beklentisini gündeme getiriyor.

Nicușor Dan, aşırı sağcı ve milliyetçi rakibi George Simion’u geride bırakarak yeni göreve gelmiş bulunuyor. Bu seçim, 2024 yılında iptal edilen seçimlerin ardından gerçekleştirildi ve oldukça kritik bir öneme sahip.

Sonuçların bölgesel istikrar açısından yeni bir dönüm noktası oluşturacağı düşünülüyor.

Dan, görevine başladığı konuşmasında, ulusal istikrarın sağlanması ve demokratik kurumlara olan güvenin yeniden oluşmasının gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, Romanya’nın Avrupa Birliği ve NATO ile olan bağlarını güçlendirmeyi taahhüt etti.

Bu gelişmelerin, Türkiye ve Romanya arasındaki Karadeniz bölgesindeki stratejik ortaklıkların genişlemesi, enerji alanındaki işbirliğinin artması ve ticaretin güçlenmesi açısından yeni fırsatlar sunması bekleniyor.

Özellikle Orta Koridor ve Karadeniz üzerinden yürütülecek projeler, Türkiye ile Romanya’nın diplomatik ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesine ve ikili işbirliklerinin daha da ileri bir seviyeye ulaşmasına olanak tanıyabilir.

SAVUNMA SANAYİ, ENERJİ, TİCARET VE DAHA FAZLASI

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Balcı, Romanya’daki seçimlere ilişkin gözlemlerini paylaşarak, bu seçimlerin ülkenin dış politikası üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Balcı, bağımsız centrist aday Nicușor Dan’ın, aşırı sağcı ve Avrupa Birliği karşıtı George Simion’u geride bırakarak Cumhurbaşkanı olması sonucunun, Romanya’nın Avrupa Birliği ve NATO ile entegrasyon isteğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Dan’ın zaferinin Türkiye-Romanya ilişkileri açısından olumlu bir gelişme olduğu yorumunu yapan Balcı, iki ülkenin 2011 yılında imzaladıkları ‘Stratejik Ortaklık’ anlaşması çerçevesinde siyasi, ekonomik ve güvenlik işbirliklerini derinleştirdiğini belirtti. Dan’ın AB ve NATO yanlısı politikalarının, mevcut işbirliklerinin güçlenmesine zemin hazırlayabileceğini vurguladı.

Balcı, özellikle savunma sanayisi, enerji güvenliği ve ticaret alanlarında yeni ortaklıkların oluşmasının mümkün olduğuna değinerek, “Dan’ın yolsuzlukla mücadele ve hukukun üstünlüğü konusundaki taahhütleri, Türkiye’nin benzer reform süreçleriyle eş zamanlı yürütüldüğünde iki ülke arasında deneyim paylaşımını teşvik edebilir.” açıklamasında bulundu.

ROMANYA VE TÜRKİYE KARADENİZ’DEKİ GÜVENLİĞİN TEMEL AKTÖRLERİ

Doç. Dr. Meral Balcı, Türkiye ve Romanya’nın Karadeniz bölgesinin güvenliği açısından hayati aktörler olduğu belirtirken, her iki ülkenin NATO üyeleri olarak bölgesel tehditlere karşı ortak stratejiler geliştirme çabalarını vurguladı.

Balcı, son zamanlarda Türkiye’nin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan ile birlikte kurulan Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubu’nun, deniz güvenliğini sağlamada ve ticaret yollarının korunmasında büyük önem taşıdığını ifade etti.

Türkiye ve Romanya’nın enerji güvenliği, siber savunma ve sınır ötesi suçlarla mücadele konularındaki ortak projeleri, bölgesel istikrarın pekişmesi adına katkı sağlayacak. Balcı, gelecek dönemde iki ülkenin NATO kapsamındaki ortak tatbikatlar ve eğitim programlarıyla askeri işbirliğini güçlendirebileceğini, ayrıca Karadeniz’de kurulması hedeflenen ortak NATO komutanlığının bölgedeki güvenlik yapısını geliştireceğini ileri sürdü.

“EKONOMİK DİNAMİKLER SEKTÖRLERİ CANLANDIRABİLİR”

Romanya’nın başkenti Bükreş’te bulunan Ortadoğu Politika ve Ekonomi Enstitüsü Program Direktörü Ecaterina Matoi, küresel düzeyde ekonomik işbirliğinin hızla geliştiğini belirterek, ikili anlaşmalar ve dinamik ekonomik önlemlerle ticaretin canlandırılabileceğini ifade etti.

Matoi, Türkiye’nin enerji merkezi olma hedefinin bölgesel açıdan önemine dikkat çekerek, mevcut boru hattı ağına ek olarak Türkiye’nin, tarihi ve güçlü ekonomik bağlarıyla Romanya enerji piyasasını daha yakından inceleme kararı alabileceğini söyledi. Hidrojen sülfürü gibi projelerde Türkiye’nin liderliği, kıyıdaş ülkelerle işbirlikleri için fırsatlar sunuyor.

“TÜRKİYE, AVRUPA’NIN ÖNEMLİ TİCARET ORTAĞI”

Türkiye’nin Romanya ve Bulgaristan ile ticaret dengesinin olumlu yönde geliştiğinin altını çizen Matoi, Türkiye’nin Avrupa ile önemli bir ticaret ilişkisi olduğunu vurguladı. Avrupa’nın, Türkiye’nin en kritik ticaret ortağı olduğunu ifade eden Matoi, Schengen Bölgesi’nin yakın dönemde Romanya ve Bulgaristan’a genişlemesinin, iş dünyası hareketliliğini artırdığını ve turizmi kolaylaştırdığını belirtti.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki olumlu işbirliği dinamiklerinin mevcut olduğunu aktaran Matoi, “Romanya gibi Doğu Avrupa ülkeleri, AB ile Türkiye arasında geçit ve bağlantı noktası olmaya devam etmektedir. Orta Koridor projeleri gibi ticaret altyapısını geliştiren girişimler, bölgesel ticaret hacminin artmasını sağlayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“ROMANYALI GİRİŞİMCİLERİN TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAK İÇİN NEDENLERİ VAR”

İki ülkenin Karadeniz bölgesindeki gelişmeleri en iyi şekilde değerlendirebilmesi ve küresel rekabette daha etkili hale gelebilmesi önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Matoi, “Bu, ticaret ve ekonomik ortaklıkların daha verimli ve geleceğe yönelik olmasını sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Matoi, Türkiye’nin Romanya üzerinden doğrudan yatırımlarını artırma potansiyeline sahip olduğunu belirtti ve Romanya’nın Türk mal ve hizmetlerine yönelik talebinin güçlü olduğunu dile getirdi. Rumen girişimcilerin Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünmeleri için birçok teşvikleyici sebep olduğunu vurguladı.

İki ülke arasındaki işbirliklerinin kısa vadeli piyasa değişimlerine ya da faiz oranlarına bağımlı olmadığını aktaran Matoi, kültürel ve coğrafi yakınlığın yanı sıra her iki tarafın da bölgenin ekonomik gelişimine katkı sağlama konusundaki kararlılığının, uzun vadeli ticaret ve yatırım için olumlu bir temel oluşturduğunu söyledi.

“`