Atatürk, Menderes, Erdoğan… Liderlerin saati: Patek Phillipe öyküsü

Atatürk’ten Menderes’e, Erdoğan’a varıncaya kadar liderlerin kullandıkları Patek Phillipe, saat üretimindeki tarihi geçmişini de arşivliyor.

“Baba, oğul ve Patek Philippe” başlığıyla Patek Phillipe’i kaleme alan Mehmet Çelik’in yazısı şöyle:

“Mesleğin tabiatı gereği dünya üzerinde çok az ünlü arşivci vardır. Yüksek saatçilik dünyasının tartışmasız en ünlü arşivcisi ise Flavia Ramelli olabilir. Ağustos 1997’de göreve gelen Flavia Hanım, 1 Mayıs 1839’dan beri ara vermeden üretim yapan ve o günden bu yana yaptığı ve sattığı yarım milyona yakın mekanik saatin özellikleri ve her bir saatin kime satıldığının bilgilerini içeren, uzunluğu bir kilometreyi aşan raflarda saklanan defterlerden sorumlu.

Arşive önem verenler bilir, bir kurumun tarihi ve kimliği arşivde saklıdır. Tolstoy’dan Pablo Picasso’ya stil ikonu Gianni Agnelli’den Brad Pitt’e kadar uzanan bir müşteri listesini içeren Patek Philippe (bundan sonra PP) arşiv kayıtları da hem magazin sayfalarını hem saat tarihçilerini aynı şekilde ilgilendiriyor.

YILDA 66 BİN SAAT

Sahibi, tasarımcıları ve saat ustalarının yanında arşivcisinin de dünyanın en büyük dergi ve gazetelerine haber olduğu Patek Philippe belki de saatçilik tarihinin en ilginç firması. PP yönetimi 1932’den beri Stern ailesinde, 2 bin 400 çalışanı var ve yılda 66 bin saat üretiyor. Üretim adedi ve gelir dengesine bakıldığında küresel saat şirketleri arasında her sene en az 1,5 milyar dolarla PP ilk sırada yer alıyor. Ayrıca şirket (yeni genel merkezleri, Patek Philippe Müzesi ve Jura bölgesindeki atölyeler ve yan kuruluşlar gibi) milyar dolarlık projelerin hiçbirini kredi almadan finanse edebiliyor. (2020’de tamamlanan ve 633 milyon dolar harcanan yeni PP tesisi ise daha çok saat üretmek için değil kurumun saatçilik okulu olarak inşa edilmiş.)

Patek Philippe’i ilginç kılan temel özellik ise tek bir kelimeyle özetlenebilir: Özgüven! Mesela en çok talep gören saat modeli olan çelik kasalı Nautilus modelinin üretimini koleksiyoncuların (lüks saat piyasasının) itirazlarına rağmen ‘fazla popüler oldu, diğer saatlerimizin önüne geçiyor’ diye durdurdular. Hiçbir zaman üretim adetlerini astronomik bir şekilde çoğaltma yoluna gitmediler, yılda bin adet artışla yetiniyorlar. Kendilerine ait on maddelik (bağımsızlık, gelenek, yenilik, kaliteli ince işçilik, nadirlik, değer, estetik, hizmet, duygu ve miras) bir anayasaları bile var. Katı standartları gerçekleştiren firmalara verilen ve saatlerin mekanizmasına kazınan ünlü Cenevre Mührü şartlarını beğenmeyen Patek Philippe yönetimi çok daha yüksek standartlara sahip Patek Philippe Mührü kullanıyor.

184 YILLIK BİR MARKA

Patek Philippe’in 184 yıllık geçmişi çeşitli başarılar ve ilklerle dolu: Eskiden cep saatleri anahtarla kuruluyordu, kuruculardan Jean Adrien Philippe anahtarsız kurma ve elle ayarlama sisteminin patentini aldı, 1845’ten beri kullanılan bu sistem zamanla her saatin ayrılmaz parçası oldu bir endüstri standardı haline geldi. Günümüze kadar gelen ilk kol saatini 1868’de Kontes Koscowicz için Patek Philippe üretti (şimdi Patek Philippe Müzesi’nde.) Hem cep hem de kol saatlerinde ilk daimi takvim mekanizmasını, aynı anda gerçekleşen iki ayrı olayın süresini belirleyebilen ilk çift kronografı olan saati, 1932’de 24 farklı göstergesiyle saatçilik tarihinin ilk süper saatini (1999’da Sotheby’s’de 11 milyon dolara satılan Henry Graves Jr. Supercomplication) üreten yine PP oldu.

1962’de Cenevre Gözlemevi’nde mekanik bir saat için hala geçilemeyen dünya zaman tutma hassasiyeti rekorunu kıran Patek Philippe’in kendi araştırma ve geliştirme enstitüsü var. PP bir yılda mekanizmalar için gereken 15 milyondan fazla parçayı kurum içinde üretiyor ve her parça elle tek tek cilalanıyor. Sadece kadranlar için 150 farklı işlem yapılıyor. (Stern ailesi PP’yi satın almadan önce kadran üreticisiydi.) Bir PP saatinin üretimi aylar sürüyor çünkü her saat için toplamda 1200 farklı eylem gerekiyor ve her aşamada elle cila yapılıyor.

Söylemeye bile gerek yok ama yine de yazmak gerekir: PP, 1839’dan beri ürettiği her saatin bakım ve onarımını da yapıyor. Tamir için gelen saatin bir parçası yoksa sıfırdan üretiliyor. Hatta yenilikçi parçaların üretimi için gereken makineleri dahi kendileri üretiyorlar. Garanti belgesini kaybeden müşteriler de arşivden destek alabiliyor.
Dünya müzayede rekoru da Patek Philippe’in elinde: 9 Kasım 2019’daki ‘Only Watch’ müzayedesinde PP’nin paslanmaz çelik kasaya (türünün ilk ve tek örneği), çift kadrana ve 20 farklı komplikasyona sahip Grandmaster Chime, Ref. 6300A, kıran kırana geçen bir müzayedede 31 milyon dolara satılarak tarihin en pahalı kol saati oldu.

‘EMANET ALIRSINIZ’

Özgüvenin bir başka göstergesi de şirketin uzun yıllardır içeriği hiç değişmeyen ilanlarında yer alan ‘Bir Patek Philippe saatine asla gerçek anlamda sahip olamazsınız, sadece gelecek nesiller için emanet alırsınız’ sloganı. (Flavia Ramelli’nin bu ilana dayanarak şirketin sahiplerine ‘Siz bu arşivin gerçek sahibi değilsiniz, sonraki nesillere aktarmak için emanet aldınız’ dediği söylenir.)

Bazı ilanlarda babasıyla birlikte yer alan PP Başkanı Thierry Stern’in iki oğlu var, 21 yaşındaki büyük oğlu önceleri saatlerle ilgilenmiyormuş ama pandemi sonrası şirkette çalışmaya başlamış, 19 yaşındaki küçük oğlu ise bir atölyede yarı zamanlı çırak olarak çalışıyor ve bir yandan yüksek saatçilik eğitimi alıyor. (Yaklaşık on yıl sonra üst düzey bir görev almaları beklenen bu çocuklar aile geleneğine göre ancak 18 yaşına geldiklerinde bir PP saati sahibi olabilmiş.)
Yazıyı Thierry Stern’in, 2014’te Ren nehri kıyısında ortaçağdan kalma bir köşkte Patek Philippe’in 175. yıldönümü için düzenlenen akşam yemeğinde özel konuklarına söylediği bir cümleyle bitirelim: ‘Bu mesele tutkuyla ilgili. Demek istediğim şu ki, gerçekten bu bir rüya olmalı. Aslında kimsenin bir Patek Philippe’e ihtiyacı yok.’”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir